Sevgili bilinçli anne babalar,
Organik Hayat köşesini oluşturmaya karar verdiğimde en zor gelen şey, birçoğumuzun yaşamında tecrübe ettiği gibi “doğru bir başlangıç yapmaktı”. Neden ve nasıl sorularını yerinde sorup doğru cevaplar vermek gerekliydi. Bu amaçla yaptığım araştırmalarda elde ettiklerimi, karşıt görüşleri, sizlerle paylaşmak bir zevk olacak…
Organik gıdaların tarihçesi
Özetle organik gıdalara ihtiyaç duyulmasının ana nedeni aşırı tarım ilacı, hormon ve kimyasal kullanımıdır. Peki ne oldu da bu noktaya gelindi? Babaannem bahçesinde hormon kullanmadan nasıl hala domates veya biber yetiştirebiliyor da biz pazardan organik ürün alamıyoruz?
Her şeyin başı 1900’lü yılların başındaki endüstri devrimi ve artan nüfusa gıda yetiştirmek için bu devrimle öğrenilen kimyasal ilaçların ve hormonların çok kullanılmasıyla başlıyor. Oysa şimdi 2000’li yıllarda, 1900’lerin o zamanlar zaten organik olan tarım tekniklerine dönülmeye çalışılıyor.
Neden organik?
- Sağlıklı yaşam için
- Doğayı ve çevreyi korumak için
- Daha lezzetli beslenmek için
- Toprak erozyonunu önlemek
- Su kalitesini korumak
- Enerji tasarrufu yapmak
- Kimyasalların insanlar üzerindeki olumsuz etkilerinden korunmak
- Çiftçilerin ve tarımsal işletmelerde çalışan insanların sağlığını korumak
- Küçük çiftçilere yardım etmek
- Daha nitelikli ürün elde etmek
- Gelecek nesilleri korumak
“Doğal” veya “hormonsuz” demek organik demek oluyor mu?
Hayır. Doğal demek tarım ilacı kullanılmamış demek ama organik demek olmuyor. Organik ve doğal kelimeleri besin ve tarım endüstrilerinde sözlük karşılıklarından farklı olarak yasal nitelikleri de barındıran terimlerdir. O nedenle olay basit bir eşanlamlı “computer-bilgisayar” örneği ile açıklanamaz. Doğal teriminin bahsi geçen endüstrilerdeki anlamı, “minimal işlem görmüş” demektir o nedenle aslında sağlığa zararlı olan bir madde bile (mesela alkol gibi) az işlem gördüğü için doğal olarak nitelendirilebilir.
Organik denen her şeyi alabilecek miyim?
Evet. Tabii eğer organik sertifikası varsa. Bu sertifikaları bağımsız kuruluşlar veriyor. Bu kuruluşlar devlet tarafından çok sıkı denetleniyor. Organik olmadığı halde bir ürüne organik ibaresi koyulursa, saptandığında çok ciddi ceza ve yaptırımları var.
Ancak kişisel olarak ailelerde şu endişeyi görüyorum: ”Bunda da bir sahtekarlık, hile hurda vardır nasıl olsa. Rüşvetle sertifika vs de alınabilir, organik olmadığı halde ‘organiktir’ etiketi konabilir” Aslında maalesef şark kurnazlığı ile ülkemizde her şeyin hile ve sahtesi yapıldığı için ailelerin endişelerini haksız bulmuyorum. Ancak organik ürünler hakkında şöyle bir fark var: Bu ürünlerin çoğu maalesef batı ülkeleri için; hatta birçoğu da siparişle üretiliyor. Dolayısı ile biz kendi vatandaşımızı kazıklayabiliyorsak da elin batılısını kandıramıyoruz. Çünkü onlarda “hak- hukuk” bizden daha iyi savunuluyor; denetleyen rüşvet almıyor; ahlakı ve vicdanı buna izin vermiyor. Denetlemelerde ürünlerde hile saptanırsa o ürünü iade ettiği gibi bir daha sizinle asla alışveriş yapmıyorlar. Doğal olarak üretici ve satıcı da dürüst olmaya “mecbur kalıyor”. Ne acı değil mi?