Yokluğunda yaşamın mümkün olmadığı, içerdiği proteinler ve hücrelerin tam işlevi hala anlaşılamamış şu mucizevi sıvı. Hakkında ciltlerce kitaplar dolusu bilgi olan, adına onlarca tıp dergisi basılan sıvı… Burada sadece temel bazı bilgiler vererek bebekhastanesi.com’daki bilgileri daha kolay anlamanız için bir özet yapacağız.
Kan iki kısımdan oluşur:
- Sıvı Kısım: Plazma; su içinde çözünmüş proteinler, hormonlar, besleyici maddeler, antikorlar, pıhtılaşma faktörleri vs yüzlerce maddeyi içerir
- Hücresel Kısım: Alyuvarlar, akyuvarlar ve trombositlerden oluşur.
Alyuvarlar (Eritrositler)
Kana kırmızı rengini veren hücrelerdir. Alyuvarlara kırmızı rengi veren ise demirden zengin hemoglobindir. Hemoglobin oksijenden zenginse kanın rengi açık kırmızı, oksijenini vermiş ve karbondioksit yüklüyse koyu kırmızı olur. Kan, vücudu dolaşırken alyuvarlar doku ve hücrelere taşıdığı oksijenini bırakır.
Alyuvarların yapım yeri: küçük çocuklarda tüm vücuttaki uzun kemiklerin içindeki kemik iliğinde yapılır. Yaş ilerledikçe kan üretim yeri sayısı azalarak ana yapım yerleri omurlar, kaburga kemikleri, leğen kemiği ve bazı uzun kemiklerin ilik kısmı haline gelir. Alyuvarların yaşam süresi yenidoğan bebeklerde 60 ile 90 günken daha büyük çocuk erişkinlerde 120 gündür
Akyuvarlar
Vücudun savunma sisteminin bir parçasıdır. Kan dolaşımında serbest hareket edebildikleri gibi damarların iç çeperlerine tutunup dokulara sızabilme özellikleri vardır. Kandaki lökosit sayısı genellikle yaşa göre belli aralıklardayken özellikle bakteri enfeksiyonlarında hızla lökosit üretilip sayısı arttırılabilir. Akyuvarların (lökosit) 5 çeşidi vardır. Lenfositler, granülositler, monositler, bazofiller, ve eosinofiller. Her birinin görevi ayrı ayrıdır. Bu hücreler kemik iliğinde kök hücrelerden devamlı olarak üretilmektedir. Kabaca özetlemek gerekirse lenfositler ve granülositler kan damarlarında serbestçe dolaşır veya damar iç çeperlerinde hazır beklerler ve bakteri veya virüslerle savaşta ilk sırada rol alırlar.
Bazı akyuvarlar ise kendileri mikroplarla savaşmaz, mikropları etkisizleştirmeye yarayan antikor üretiminde rol alırlar. Hastalık etkeni ile ilk karşılaşmada alyuvarlar bu etkeni “tanır”. Daha sonraki karşılaşmalarda ise etkeni “hatırlar” ve hemen antikor üretir.
Alyuvarlar da kemik iliğinde üretilirler. Bazılarının ömrü birkaç günken bazıları aylarca hayatta kalabilmektedir.
Trombositler
Maalesef, “alyuvar” veya “akyuvar” gibi Türkçemize tam olarak oturmuş bir adları yoktur. Bazı kaynaklarda “pulcuk” adını gördük ama bu ad, halk tarafından tam benimsenmiş değildir. Pıhtılaşmada rol alırlar. Bir kesik ortaya çıktığında kesik yerine giderek ilk tıkacın oluşmasını sağlamak suretiyle kanamanın önüne geçerler. Yaşam süreleri 9 gündür ama devamlı yeni trombosit üretimi sürmektedir.