Türk Pediatri Kurumu’nun 80.Kuruluş yılı nedeniyle 20-21 Ocak 2010 tarihlerinde gerçekleştirilen sempozyumda, basını da çok meşgul eden ve özellikle bebek ve çocuk sağlığı hakkında da çok yorum yapılan Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) içeren gıdalar konusunda bir oturum düzenlenmiş ve konu uzmanlarıyla beraber tartışılmıştır. Bu tartışmalar sonucunda tespitlerimiz ve önerilerimiz aşağıdaki gibidir:
GDO’lu ürünler insan sağlığını tehdit edebilmektedir.
GDO’lu ürün tüketilmesi halinde de insanlarda ve besin zincirindeki diğer tüm canlılarda alerjik reaksiyonlar, antibiyotiklere direnç kazanımı ve hücrelerde istenmeyen değişmeler olabileceği hayvan deneyleriyle ortaya konmuştur. Ayrıca, GDO’lu ürünlerin üretilmesinin de tüketilmesi kadar ülkemiz açısından büyük riskler taşıdığı görülmektedir.
Bebek beslenmesinde anne sütünün birinci seçenek olduğu ve üstünlüğü tartışılmaz bir gerçektir. Biz çocuk hekimleri olarak ancak ve ancak anne sütünün olmadığı veya verilemediği durumlarda hazır bebek mamalarının verilmesini önermekteyiz.
Basında sıklıkla GDO ve bebek beslenmesine yönelik açıklamalar yapılmaktadır. Bu açıklamaların büyük bölümünün çocuk beslenmesi konusunda uzman olmayan kişilerce yapıldığını üzülerek izliyoruz.
Bebek mamaları ve bebek beslenmesi konusunda yapılan haberler üzerine, 1.500 çocuk hekimi üyesi olan Türk Pediatri Kurumu olarak kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla bir açıklama yapma gereğini duyduk. Çünkü, çocuk beslenmesi gibi oldukça hassas bir konuda özellikle uzman kişilerin yorumunun eksik kalması, halkın kaygı ve şüpheye düşmesine neden olmaktadır.
Avrupa Birliği’nin (AB) bebek mamaları konusundaki kuralları çok net ve kesindir. Avrupa Birliği’nde üretilerek ülkemize ithal edilen bebek mamalarının hiçbir şekilde GDO içermediğini öngörüyoruz. Ancak yine de kanıta ve bilimsel verilere dayanmayan hiçbir bilginin kabul edilmeyeceği inancıyla AB’den ithal edilen ve/veya GDO içermediğine dair inceleme raporu olan, Tarım Bakanlığı’nın da bu konuda onayını almış mamalar, doğaldır ki bu kapsamın dışında değerlendirilmelidir. Genelleme yapıldığında bir “kaos” ortamı oluşmaktadır.
Toplumda bilgi kirliliği oluşturacak ve bebekleri sağlıksız beslenmeye yönlendirebilecek, böyle hassas bir konuda, özellikle sağlık konusunda, daha duyarlı olunması gerektiği açıktır.
Kanıta ve bilimsel verilere dayanan açıklamalar her zaman için daha doğru ve güven vericidir. Bu konuda herkesi duyarlı davranmaya davet ediyoruz. Kamuoyunun dikkatine.
Saygılarımızla,