Çocuklarımıza bir zamanlar sahip olduğumuz ve belki de halen sahip olduğumuz gibi verimli topraklar, sağlıklı bitkiler, hayvanlar bırakabilecek miyiz? Yaptığımız tarımla ürettiğimiz ürünler insan sağlığına ne derece uygun? Toprağa kentleşme, sanayileşme, tarım ilaçları ve hormonlar yoluyla geçen zararlı maddelerin yeni hastalıklara sebep olması, bağışıklık kazanmış yeni zararlıların ortaya çıkması, kullanılan ilaçların zararlıların yanında yararlıları da öldürmesi, doğal dengenin bozulmasına neden oluyor. Böcek ilacı adı verilen zararlı maddeler sadece toprağın yapısını bozmakla kalmıyor.
Bu zararlı maddelerin yüzde 90’ı kullanıldıktan altı saat sonra havaya karışıyor. Dolayısıyla ormanların ölümü oluyorlar. İlk kullanıldığında tarımda yeni bir reform ve mucize gibi görülmüştü. Ancak daha sonra tam bir felaket oldu. Böcek ilaçlarının kullanımı sonucunda daha önce hiç bilinmeyen ve şu anda mücadelesi güç olan çeşitler görülünceye kadar bu mucize aldatmacası devam etti. Tarımda kullanılan böcek ilaçları zincirleme bir felaketi beraberinde getiriyor. Örneğin, azot ve gübrelemede bitki, ihtiyacı olan azotu aldıktan sonra geride kalan taban suyuna nitrat formunda karışıyor.
Ürün hasat edildikten sonra nitrat, nitrite dönüşerek canlı bünyesinde nitrozaminlere dönüşüyor ve bu da kansere yol açıyor. İşte bu nedenle herhangi bir kimyasal ilaçlama, suni gübre ve hormon kullanılmadan yapılan tarım ancak topraktan bitkilere, hayvanlara ve insanlara uzanan doğal döngünün sağlıklı işlemesini sağlayabiliyor. Ekolojik tarımın doğuşu toprağı, hayvanları, bitkileri, böcekleri ve insanları bir bütün olarak kabul eden ve doğal dengeyi bozmadan tarım yapmayı amaçlayan ekolojik tarım metodu 1920’lerde doğdu. Ekolojik tarımın ana prensibi doğayla uyumdu. Bu tarım metodunda aynı zamanda daha az enerji kullanılıyor ve tarımsal işletmelerin kendi kendine yetmesi esas alınıyor.
Ekolojik tarımda kolay çözünen mineraller yerine, özenli bakım, işletmenin kendi gübrelerinden (kompost, yarı sıvı hayvan gübresi) yararlanma, toprağı özenli işleme, yeşil gübreleme, çeşitli türlerin ekimi ve toprağı devamlı örtülü tutmak yeterli oluyor. Doğal döngünün sağlıklı islemesi için, kimyasal maddelerin ve suni gübrelerin yerim, dayanıklı, sağlıklı çeşitlerin, çevreye uygun türlerin seçimi, toprak sağlığını ve bitkinin direncini, bitki ekstratlarından elde edilmiş koruyucu ürünlerle muhafaza etme ve artırma yöntemleri alıyor.
Hormon ve antibiyotikler gibi ilave yem alımından vazgeçiliyor. Yerine çok çeşitli hayvan yetiştirilerek hayvanların istediği koşullar sağlanıyor.
Ekolojik tarımın temel amaçları
- Tarımsal işletmede mümkün olduğunca kapalı bir kan dolaşımını sağlamak, işletmeye çok yönlü bir yapı kazandırmak.
- Optimum toprak verimliliği sağlamak ve bunu devamlı kılmak.
- Toprağın biyolojik aktivitesi aracılığıyla bitkiyi dolaylı yoldan beslemek.
- Çiftlik gübresini en iyi şekilde hazırlamak
- Hayvanların cinslerine uygun barınma ve yetiştirme koşullarını sağlamak
- Kolay çözünen mineral gübrelerin, kimyasal-sentetik böcek ilaçları, kimyasal yardımcı maddelerin kullanımından vazgeçme
- Tarımsal işletmeden gelir sağlayanlara iyi bir yaşam standardı ve gelir düzeyi sağlamak
- Doğadaki canlıları (hayvanları, bitkileri, mikroorganizmaları) düşman veya köle gibi görmeden birlikte yaşamayı öğrenmek
- Sağlıklı bir doğa
- Beslenme fizyolojisini dikkate alarak kaliteli bir yaşam Ekolojik tarım metodunda iki yöntem kullanılıyor; Biyolojik- dinamik tarım ve biyolojik- organik tarım metotları.