Bu kez konuğumuz ülkemizin önde gelen konuşma terapistlerinden Özlem Akgün Bilgili. Kendisi bizimle konuşma bozuklukları ve konuşma terapisi konularında bilgilerini paylaşıyor. Konuşma terapisi kimlere yapılır, konuşma terapisini kim yapar? Hangi yaşlarda ve hangi durumlarda konuşma terapisi yapılır? sorularınıza cevap bulacağınızı umuyoruz
Dil ve Konuşma Terapisti Kimdir?
Dil ve konuşma terapisti, dil, konuşma ve yutma sorunu olan çocukları ve yetişkinleri değerlendirmek ve tedavi etmek amacı ile yüksek lisans/doktora düzeyinde bu alanda eğitim almış meslek uzmanıdır.
Dil ve Konuşma Terapisi Nedir?
Dil ve konuşma terapisi; anatomik, fizyolojik, nörolojik, zihinsel, psikolojik, gelişimsel bozuklulara bağlı olarak ortaya çıkan çeşitli konuşma problemlerinin, dil edinimindeki gecikmelerin veya belli bir nedeni olmayan yanlış öğrenme ve pekiştirilmeyle gelişebilen dil edinimindeki gecikme ve konuşma problemlerinin düzeltilme sürecidir.
Dil ve Konuşma Terapisi Hangi Yaşlarda Yapılır?
Her yaşta konuşma terapisi yapmak mümkündür. Ancak, problemin nedenine bağlı olarak kişinin bulunduğu yaşta konuşma terapisinden göreceği fayda ve çalışma süresi değişebilir. Örneğin artikülasyon bozuklukları (bazı sesleri düzgün üretememe) her yaşta düzeltilebilir ancak terapi süresi çocuklardakinden biraz uzun olabilir. Otizm gibi bir nedene bağlı olarak hiç konuşmayan bir çocuğa ise ergenlik döneminden sonra konuşma öğretilemeyebilir. Yine de iletişim becerilerinin geliştirilmesine yönelik alternatif-destekleyici yöntemlerle konuşma terapisi yapılabilir.
Gecikmiş Dil ve Konuşma Bozuklukları
Otizm, spastisite (CP), dudak damak yarıklığı, zeka geriliği, özgün dil bozukluğu, işitme engeli, disleksi, öğrenme güçlüğü, nedeni bilinmeyen, olumsuz çevre koşulları gibi sebeplerden ötürü çocuğun alıcı ve ifade edici dil becerilerinin yaşından beklenen düzeyde gelişme göstermemesidir. Konuşma gecikmesi konusu için linki tıklayınız
Artikülasyon (sesiletim) ve Fonolojik (sesbilgisel) Bozukluklar
Seslerin, hecelerin ya da sözcüklerin yanlış üretilmesidir. Örn; “sarı” yerine “tarı” “ekmek” yerine “etmek” , “portakal” yerine “porkatal” vb. Terapide çocuğa/yetişkine hangi kaslarını nasıl kullanması gerektiği konusunda pratik yaptırılır. Çocuklarda, terapinin evde tekrarlanabilmesi için çocuğun ebeveynlerinden birine bu çalışmalar gösterilir. Çalışmaların tek ebeveyn ile evde her gün tekrarlanması terapiden kısa sürede sonuç alınmasını sağlar. Öğretilen teknikleri terapisti izlememiş olan başka bir yetişkinin (çocuğun bakıcısı, akrabaları, okul öğretmeni vb) uygulamaya çalışması ise istenmeyen sonuçlar doğurabildiğinden kesinlikle önerilmemektedir. Çocuk ses çıkarmayı öğrendikten sonra, genelleme aşamasında ise çocuğun çevresindeki tüm yetişkinlerden önerilen şekilde yardım etmeleri istenir.
Kekemelik ve Diğer Akıcılık Sorunları
Konuşmanın akıcılığı ve ritminin, duraklamalar, tekrarlar, uzatmalarla ve bazen bunlara eşlik eden beden hareketleriyle kesintiye uğramasıdır. Erken çocukluk döneminde başlayan kekemelik bozuklukları genellikle değişken bir seyir izler. Çocuğun konuşmasındaki takılmalar zaman zaman artar zaman zaman azılır ve hatta birçok çocukta tamamen geçtiği dönemler olur. Kekemelikteki bu dalgalanma ve değişkenlik çocuğu kez ebeveynlerin kafasını karıştırır ve aile beklemek ya da bir uzmana başvurmak konusunda kararsız kalabilir. Genellikle ebeveynler kekemeliğin iyice şiddetlendiği dönemde çocuğu bir uzmana götürme eğilimi gösterirler. Bu konuda yapılacak en doğru şey, çocuğun konuşmasında bir farklılık sezinlediklerinde vakit kaybetmeden bir dil ve konuşma terapistine başvurup, çocuğun kekemeliğinin tipi, şiddeti ve derecesine ilişkin bilgi almak, daha da önemlisi bu dönemde çok mühim olan çevresel düzenlemelere ilişkin uzmandan bilgi alıp, çocuğu takip etmek yönünde olmalıdır. Ergenlik ve yetişkinlik döneminde ise, kişiyi terapi alması yönünde zorlamamak, bu konuda ikna etmeye çalışmamak, kendi istediği zamanda bir konuşma terapisti ile çalışabileceğine ilişkin bilgi vermek yönünde olmalıdır.
Ses Bozuklukları
Çocuklarda görülen ses bozuklukları, çok sık / uzun süren ağlamalar, çok yüksek sesle konuma, sert konuşma alışkanlıkları, bağırarak istek bildirme davranışları gibi nedenlerle oluşan ses teli lezyonlarına bağlı olan ses kısıklıklarıdır. Dört yaşından küçük çocuklarda görülen ses bozukluklarında davranış terapisi için psikoloğa gidilmesinde fayda vardır. Dört yaşından büyük çocuklarda konuşma terapisi yapılabilir. Ergenlik döneminde, özellikle erkek çocuklarda görülen ses bozuklukları ise, hızlı büyümeye adapte olamayan çocuklarda ortaya çıkabilmektedir ve bir ya da iki seansta düzeltilebilmektedir. Düzeltilmemesi durumda bu çocuklar tüm hayatları boyunca olgunlaşmamış, çocuk-erkek sesi arasındaki “çatlak” sesi kullanmaya devam edebilmekte ve bunun sonucunda psikolojik sorunlar yaşayabilmektedirler. Yetişkinlik dönemdeki ses bozuklukları ise, ses hijyenine dikkat etmeme, reflü, kötü ve yanlış ses kullanımından ortaya çıkabilmektedir.