Grip, insanoğlunda yüzyıllardır hastalık yapan, zaman zaman yaptığı salgınlarla kitlesel ölümlere neden olmuş viral bir hastalıktır. (Bkz virüs nedir, bakteri nedir?) Grip etkeni influenza adında bir virüstür. İnfluenza virüsü yüzey proteinlerinin yapısını sürekli değiştirerek sık sık kılık değiştirmekte ve bu sayede bağışıklık sistemimiz tarafından tanınmadan yeniden hastalık yapabilmektedir.
A,B ve C tipleri bulunan influenza virüsünün özellikle A tipi, yüzeyinde bulunan iki çeşit proteinin (Hemaglütinin ve Nöraminidaz) yapılarındaki değişikliklerle bağışıklık sistemimizden kaçabilmekte ve bu proteinlerin çeşitlerine göre H1N1 veya H2N1 gibi adlarla anılmaktadır.
Çocuklarda grip nasıl bulaşır?
Bulaşma başlıca damlacık enfeksiyonu ile olur. Yani virüs hasta bir kişi tarafından aksırık, öksürük ile havaya saçılır ve havadaki bu virüs sağlıklı kişiler tarafından solunur ve bulaşmış olur. Ayrıca hasta kişilerin salgıları ile bulaşmış telefon ahizesi gibi eşyalarının kullanılması da bulaşmayı kolaylaştırır.
Çocuklarda grip belirtileri nelerdir?
Bulaştıktan sonra 1–2 günlük bir kuluçka döneminden sonra ani ortaya çıkan ve 39°C’yi geçen yüksek ateş, kas ve eklem ağrıları, burun tıkanıklığı ve akıntısı, boğaz ağrısı, kuru öksürük, gözlerde kızarıklık ve yaşarma, vs. şeklinde üst solunum yolu hastalığı belirtileri ile seyreder. Ağır vakalarda bulantı, kusma, karın ağrıları da olabilir.
Grip özellikle ülkemizdeki gibi çok kalabalık sınıflarda okuyan çocuklarda çok hızlı yayılmakta ve okul devamsızlıklarına neden olmaktadır. Ayrıca grip vücut direncini düşürerek sinüzit, bronşit, zatürre, orta kulak iltihabı gibi ek enfeksiyonlar için de zemin hazırlamaktadır. Ayrıca tedavi edilmekte olan ve güçlükle kontrol altına alınan alerjik nezle ve astımlı hastalarımız de grip ile kötüleşmektedir.
Çocuklarda grip nasıl tedavi edilir?
Özgün bir tedavisi yoktur. Bitki çayları, ateş düşürücüler, ılık banyolar, yatak istirahatı, sıvı tüketiminin arttırılması, burun ve geniz açıcı sprey ve şuruplar… Bunlar sadece rahatlatıcıdır.
Korunma
Tıbbın birçok alanında olduğu gibi gripte de koruyucu hekimlik daha önemlidir. Korunmada da aşılama her zaman önceliklidir.
Yaş | Doz | Uygulama Sayısı |
6-36 Ay | 0,25 ml | 1 veya 2 doz* |
36 ay – 8 yaş | 0,25 ml | 1 |
8 yaş üstü | 0,50 ml | 1 doz |
* 9 yaşından küçük olan, hayatında ilk defa grip aşısı yaptıracak çocuklarda aralarında en az 1 ay süre olmak üzere 2 doz aşı önerilir.
Grip Aşısı Hakkındaki Hurafeler
“Grip aşısı gereksizdir, bünyeyi zayıflatır, direnci düşürür?”
Bu fikir genel aşı kavramına kökten aykırıdır. Aşılamalarda esas, vücuda zayıflatılmış virüs veya bakteriyi enjekte etmek ve bağışıklık sisteminin bu virüsü tanıyıp ona karşı hem hücresel hem de antikor yapımı ile defans geliştirmesini sağlamaktır. Grip aşısında da, vücudumuza grip virüsünün insan savunması tarafından tanınan antijen olarak adlandırılan bazı protein yapıdaki parçacıkları verilmektedir. Böylece, bu cansız parçacıklar savunma mekanizmalarımızı harekete geçirmekte ve virüse karşı savunma elemanları oluşarak aynı zamanda savunma hafızasına alınmaktadır. Sonrasında gerçek virüs ile karşılaşıldığında, çok hızlı bir şekilde virüs daha hücrelerimize ulaşamadan yok edilebilmektedir.
“Grip aşıları gereksizdir, işe yaramaz mı?”
Aşıların içerdiği virüs tipleri dünyada dolaşan virüslerle benzer ise grip aşısı çok etkilidir. İnsanlara grip aşısının işe yaramadığını düşündüren pek çok sebep vardır. Grip aşısı olmuş kişiler diğer virüslerin sebep olduğu solunum yolu enfeksiyonu geçirebilir ve bunu yanlışlıkla grip zannedebilirler, grip aşısı sadece grip virüsü ile oluşturulan solunum yolu enfeksiyonunu önler. Aşı ile korunma % 70-90’dır.
“Yüzlerce virüs çeşidi vardır. Oysa grip aşısı sadece birkaçına etkilidir, tutmaz.”
Yüzlerce çeşit grip virüsü olduğu bilgisi doğru değildir. Aslında A, B, C olmak üzere üç tip grip virüsü vardır. Ancak bu virüsler zaman zaman yapılarını değiştirebildikleri için alt tipleri oluşabilir. Grip virüslerinde görülebilen bu yapı değişiklikleri, Dünya Sağlık Örgütü tarafından dünyanın çeşitli bölgelerinde sürekli izlenmekte ve değişiklikler saptanarak salgın yapma olasılığı olan virüs tipleri belirlenmektedir. Örgüt (WHO) belirlediği bu virüs tiplerini aşı üreticilerine bildirerek aşıların içerisinde zorunlu olarak bu tiplerin bulunmasını sağlamaktadır. Böylece aşıların içeriğinde salgın yapma olasılığı en yüksek olan virüsler bulunmakta ve korunma sağlanmaktadır.
“Grip aşısı %100 koruma sağlamadığından, aşı olmamak daha iyidir!”
Hangi aşı %100 koruyor ki? Kızamık aşısı %95, suçiçeği %98 koruyor. Yapılan araştırmalar grip aşısının ise %65-89 etkili olduğunu göstermektedir. Ancak aşı olduktan sonra dahi grip hastalığına yakalanan bir hasta, hastalığı aşı olmamış bir hastadan çok daha hafif geçirecektir.
“Grip aşısı gribe yol açar!”
Grip aşıları inaktive veya ölü grip virüslerinden üretilir ve gribe yol açamaz ve grip hastalığı oluşturmaz.
“Aşının yan etkileri grip hastalığına yakalanmaktan daha kötüdür!”
En fazla yaşayacağınız yan etki kol ağrısı olacaktır. Vücudun alerjik bir reaksiyon gösterme riski, grip hastalığının sebep olabileceği ağır komplikasyonlardan çok daha düşüktür.
“Aralık ayı grip aşısı olmak için geç bir tarihtir!”
Grip aşısı tüm grip sezonu boyunca uygulanabilir. Aşı olmak için en uygun zaman Ekim – Kasım ayları olsa da, Aralıkta hatta Ocak ve Şubat aylarında aşı olunması da gripten korunma sağlayacaktır.
“Yumurta alerjisi olan grip aşısı olmamalıdır.”
Birey, gerçekten yumurta yediği zaman alerjik şoka girecek kadar ağır bir tabloya giriyorsa o zaman sadece grip aşısı değil kızamık, kızamık-kızamıkçık-kabakulak ve suçiçeği aşısı da olmamalıdır. Yoksa yumurtayı fazla yediğinde bazen kabartıları ve kaşıntısı olabildiği söylenen çocuklarda grip aşısına engel bir durum yoktur.